Asterisk (*), sen nelere kadirsin!

Haziran 24, 2006

Gazete sayfaları arasında dikkat çeken bir reklam. Albenili, yandan çekilmiş bir otomobil fotoğrafı. Altında ise büyük puntolarla “Sadece xxx ytl’ye ona sahip olabilirsiniz.” yazısı. Bir arabaya bakıyorsunuz, bir de fiyata. Hani eskilerin dediği “vardır bu işin altında bir çapanoğlu” sözü aklınıza geliyor. Fiyatın üzerinde ufacık bir asterisk işareti görüyorsunuz. Hani şu 5 köşeli yıldızdan. Hani şu işte: “ * “. Fotoğraftaki otomobil mevcut modelin en donanımlısı. 6V’li 1.6 Motor, Jantlar bilmem kaç inç çelik. Tamponlar araç renginde. Renk zaten metalik. Camlardan göründüğü kadarıyla koltuk kılıfları ve döşemeler deri vs. Okuma gözlüklerinizi takıp asteriskin açıklamasını arayıp altta buluyorsunuz. Aşağıda Asteriskin karşısında ise şu yazıyor: ”1.2 Trend model için tavsiye edilen anahtar teslim fiyatıdır.” Yani, bir taksiciden öğrendiğim ifade ile fındık motor, araç renginde olmayan tamponlar, deri olması mümkün olmayan döşemeler, vs. vs. Anlık hayallerinizi erteliyor ve yarı kızgın, yarı kırgın bir ifade ile sayfayı çeviriyorsunuz.Tam sayfa ilan. “Siz ev sahibi olasınız diye zorladık, faizler düşük yaptı: 0.60”. Hemen üzerinde yine bir asterisk işareti. Ama, eski reklama göre biraz daha ümitlisiniz. Asteriskin karşısına, “şaka yaptık” yazacak halleri yok ya deyip, bankaların bile en fazla 0.98’e düştüğü konut kredilerinde, bir belediye iştiraki olan bu konutlarda, 0.60 faiz neden olmasın!  Binalar da güzel. Hemen bir hesap yapalım. Bankalar 300 ay vade yapıyordu. Biz 200 yapalım. Her ay 100 ytl verirsek evimiz oluyor. Oh ne rahat diye düşünürken, asteriske göz atmak aklınıza geliyor. Bakıyorsunuz ki yıldızın karşısında şu ifadeler yer alıyor: “24 aya kadar olan vadelerde geçerlidir.”Ben çok karşılaşıyorum bu tür hadiselerle arkadaşlar. Metin büyük puntolarla kullanılıyor ve dikkati çekiyor. Sonra okuyorsunuz, bakıyorsunuz hadise ilk göründüğü gibi değil. Yani bir alicengiz oyunu, bir dalavere ile iş yapılmaya çalışılıyor.En çarpıcısını Peugeot yapmıştı. “Ayda 206 ytl’ye 206, 307 ytl’ye 307”. Araştırıyorsunuz, ön ödeme ve ara ödemelerle acayip ilginç bir ödeme planı çıkıyor ortaya. Bu kampanya ile Peugeot ne kadar müşteri kazandı merak ediyorum. Hadisenin bir de şu boyutu var: Acaba, yapılan bu tür reklamlarla, marka sadakatine bir zarar söz konusu olabilir mi?Hasılı, Asterisk (*) sen nelere kadirsin, sen olmasan ne yapardı, seni oyun içinde oyun olan reklamlarda kullanan bu reklamcılar!  

5 Responses to “Asterisk (*), sen nelere kadirsin!”

  1. Alper Akcan Says:

    Tamamen hukuksal zorunluluktan yapıyolar. Küçük olduğu zaman müşteriler de görmez, reklamın veya sloganın büyüsü de bozulmaz diye düşünüyorlar sanırım ama müşteri farkettiğinde enayi yerine konulduğunu düşünüp daha da bozuluyor. Sinek de küçüktü ama mide bulandırır durumu. Bir de ışık hızıyla geçen TV alt yazıları var tabi unutmamız gereken.


  2. bu konu midemi bulandırıyor benim. sırf bu yüzden katlanmak zorunda olduğum ülkedeyken radyo dinleyemiyorum. yasal gerekliliklerden dolayı tüm banka, araba, kredi, ilaç reklamlarından sonra anormal hızlı, hatta herhalde hızlı ileri sarılan bir ses küçük fontlu incelikleri bildiriyor. küçük fontlular deniyor bu asteriksli maddelere ve herkes feci kanıksamış durumda. yasal zorunluluk olacaksa tüm fontları veya bunların söylenme hızını da kısıtlasınlar bence. yoksa bizde veya orada -aynı rezil ticaret- nereden kandırsak kar mantığı sürecek.

  3. punktab Says:

    yalnız işaretin adı “asterisk” olmalı. asteriks, çizgi roman kahramanı “asterix” için kullanılan türkçe isim.

    konuya değinmek bile istemiyorum, zira o ışık hızıyla geçen yazılarla para kazandığım bir işim vardı, utanıyorum:)

  4. atilla Says:

    Sevgili punktab,
    Yanlış yazılan yerlerde değişiklik yaptım.
    Teşekkür ediyorum.

  5. musdie Says:

    malesef ticaret ve pazarlama böyle bir şey. hayatın gerçekleri bunlar. dikkatsiz ve sıkılgan bir adam olduğum için bu tarz cazip kampanyaların altındaki ince oyunların farkına varamam. ama ben de her zaman kuşku uyandırır bu tarz kampanyalar. bu yüzden de hiç bir zaman rabet etmem ve inanmam.


Yorum bırakın